Otomobillerde fabrika çıkışlı çift kat boya

Hiç bir marka ve modelde, araçlar üretim hattından %100 kusursuz olarak çıkmaz. Hat sonunda veya üretim esnasında devamlı olarak kontrol edilir; tespit edilen hatalar not edilir, hat sonunda araçlar tamir alanına alınıp gerekli tamir işlemleri yapılır. Bu hata giderme işlemi sadece montaj sonunda değil, bazı durumlarda boyanmış gövde üzerinde de olur. Ancak bu düzeltmelerin, -çok özel durumlar olmadığı müddetçe- araç kalitesinde, dayanıklılığında hiç bir kötü etkisi yoktur.




Zaten firmalarında, "ben bu sacın üzerine tek kat boya atacağım, tamponun altındaki vidayı tek seferde tam olarak sıkacağım, rot-balans ayarı dahi yaptırmaya gerek duymayacak şekilde yürüyen aksamı monte edeceğim" diye bir iddiası ya da garantisi yoktur. (Tabi ki kendi süreçlerinde maliyetleri minimize etmek adına bu "tek seferde üretilmiş kusursuz" araç için sürekli olarak iyileştirme çalışmaları yapar, ancak bu durum -hata müşteriye yansımadığı müddetçe- müşteriyle ilgili değildir.)

Bu sebeple, boya takıntısı "yersiz" bir takıntıdır.. Aracın 2 kat boyalı olması hata değildir, ancak ilk kat boyada portakallaşma vs gibi bir durum oluştuysa ve bu yüzden 2. kat boyaya ihtiyaç duyulduysa, buna rağmen 2. kat boya atılmayıp müşteriye o halde gönderildiyse bu hatadır.


Daha cok bu sorunlar A-B-C sınıfı ve ticari araçlarda görülüyor yani üretimi yoğun ve düşük maliyet esaslı sınıflarda.


Çift kat boya atılmasının diğer sebebi ise şöyle oluyor;

Boyahane fırınlarında bazen anlık olarak ısı düşüşleri meydana gelebiliyor, bu yüzden ilk kat boya tam olarak pişirilemiyebiliyor. Bu yüzden 2. kat boyayı atarak hem alt katmanı hemde üst katmanı ideal sıcaklıkta tekrar pişirilebiliyor.

Bu durumda avantaj ve dezavantaj var.

Araç kaza yaptığında kaportada ilk boya katmanı altında astar bulunmadığı için ilk boya katmanında kolay şekilde kurtulup son kat boya atabiliyor.

Avantajı ise:

Aracınızı sürttüğünüzde yada çizdiğinde bu çiziğin fark edilmesini zorlaştırıyor yada pasta cilada çiziğin altında hala boya olduğundan dolayı daha kolay kapatabilmesine olanak sağlıyor.

Aslında bu çok önemsiz bir sorundur.

Asıl önemli olan nokta ise punta ve gaz altı kaynaklarının düzgün ve doğru atılıp atılmamasının ve bağlantı noktalarındaki açıklıkların kontrol edilmesi gerekir.